Algernon’a Çiçekler
Daniel Keyes, Brooklyn, Newyork’ta doğdu. Master ve doktora
derecesini Brooklyn Koleji’nde tamamladı. Ohio Üniversitesi’nde fahri Profesör
olan Keyes, Florida’da yaşamaktadır. Yazar bu kitabıyla Hugo ve Nebulcı
ödüllerini kazandı. Ayrıca Oscar ödüllü Charly adlı filme esin kaynağı
olmuştur.
Kitabın adını bir siteden duydum. Kitap hakkında ki okuyucu
yorumları ilgi çekiciydi. Bazen okumanız gereken bir eser sizi buluyor.
Algernon’a Çiçekler için beni bulan kitaplardan biridir diyebilirim. Kitap günlük yazıları gibi başlıyor. Sayfanın başında “ilerleme raporu” notuyla günbegün
geçirilen safhaların kaydedildiği kısa yazılar dikkat çekiyor. En fazla 8
yaşlarında bir çocuğun kaleminden çıktığını düşündüğünüz İmla hataları ve ifade
karmaşası kitaba olduğu gibi aktarılmış. Çevirmen notunda bu durumun bilinçli
yapıldığı belirtiliyor. Olay örgüsünün işleyişinden de anlıyorsunuz ki bu çok
isabetli olmuş.
Genel olarak, konuşmanın jest mimik desteğiyle ifadeyi
kolaylaştırdığı, yazarken daha zor olduğunu düşünülür. Bu kitapta birkaç
paragrafta ”bu ancak yazıyla ifade edilebilirdi!” denilecek türden zekice
kurgulanmış bir ayrıntıydı.
İlerleyen birkaç sayfadan sonra öğreniyoruz ki aslında o
yazıyı yazan bir çocuk değil. 32-33 yaşlarında kaba tabirle kitapta da sıkça
moron denilen zekâ geriliği olan genç bir adam.
Fırında çalışıyor Charlie. Ailesi tarafından küçük bir
çocukken terk edilmiş. Amcası onu fırıncı arkadaşına emanet etmiş. Çocuk orada
bir hayat kurmuş kendisine. Fırıncı müşfik biri. Ama Charlie’ nin çevresindeki
insanlar genelde alay ediyor.
Kitabın yürek burkan kısımları gibi görünen bu
horlanmalardan daha acısı, genç adamın safiyane dünyası içinde kendisiyle alay
edenlerin hareketlerini sevgi olarak görmesi. “Bana gülüyorlar çünkü beni
seviyorlar” diyor masum hislerle.
Charlie yetişkin zekâ geriliği olan bireylerin gittiği bir
enstitüde eğitim görüyor aynı zamanda. Onunla çok ilgilenen genç hanım
öğretmenine çok güveniyor. Tekdüze ilerleyen hayatı, birkaç bilim adamının
beyin ameliyatı ile bir farenin genetiğiyle oynamak ve zekâsını değiştirmek
konusunda başarılı olmalarının ardından bu operasyonu bir insanda denemek
istemesiyle değişiyor. Charlie’nin kız kardeşinden alınan izinler neticesinde
Charlie gereken testlerden geçiyor ve ameliyat ediliyor. Buraya kadar spoiler
verdiğim düşünülebilir ancak bana göre hikâye buradan sonra başlıyor.
Algernon kitabın diğer kahramanı olan deney faresi. Charlie
en masumane hislerle fareyle yarışıyor ve başarısız olduğunda fareye hayranlık
duyuyor. Kendisini onunla özdeşleştiriyor ilerleyen zamanlarda.
Kitapta, ameliyat sonrası Charlie’ nin gelişimi yazı ve
ifade biçiminde izleniyor. Zekâsı o denli üst seviyeye çıkmıştır ki
çevresindeki birçok kişi onun yanında kendisini aptal zannedecek kadar kötü
hissederler.
Hikâyedeki aşk dokunuşu abartısız. Hikâyeyi ele geçirmemiş.
Charlie’nin duygusal gelişimini anlamak için destek niteliğinde işlenmiş. Hikâye
çetrefilli bir hal aldığında bile kendisinden ayırmıyor okuru. Orada kalmak ve
Algernon ile Charlie’nin bir sonraki gününü bilmek istiyorsunuz.
Bu romanın filmini de izlemek istedim. 1968 yılında sinemaya
aktarılmış hikâye, senaryodaki kopukluklar sebebiyle esere ihanet edildiğini
düşündüğüm çalışmalardan biriydi.
Klasik tanımlamaların dışında düşündürdüklerini ele alırsak
Algernon’a Çiçekler romanı için şunları söyleyebilirim; Allah vergisi
özelliklerimiz kusur olarak görüldüğünde kusurdur. İnsanoğlu kendisi
mükemmel/miş gibi, kusurlu olduğunu düşündüğü şeylere müdahale etme hakkını
buluyor. Mükemmele ulaşıyor mu peki? Yapay bir mükemmelliği doğal bir kusura
tercih eden insanoğlu ne mutlu olabiliyor ne mutlu edebiliyor.
Bilim adamlarının işlerine karışacak değilim. Hastalıklara
derman olarak ilaçlar üretmeye çabalayanlar da, yeni hastalıklar icat ederek
ilaç sektörüne hizmet edenleri de var. Genetik değişikler ile insan ırkının aslını
neslini bozanlar da var, ölümcül hastalıklara derman olanlarda.
Hikâyede dikkat çeken nokta; Aklıselim bir birey, bedenine
yapılacak her hangi bir müdahaleye karar veriyorsa saygı duyulabilir. Fakat
sağlıklı düşünemeyen birey için bu adaletli olur mu?
Algernon’dan ( laboratuvar faresi ) ne farkı vardı
Charlie’nin ( insanın )?
Canlıların deneylerde kullanılması meselesi ayrıca bir
tartışma konusu!
Algernon’a Çiçekler’den etkileyici satırlar ile sonlansın
kitap incelememiz:
“Hastaneden çıktım ama
daha işe başlamadım. Hiç bişey olmuyo. Bir sürü testen geçtim ve Algernonla
yarışlar yaptım. O fareden nefret ediyorum. Her zaman beni yeniyo. Prof. Nemur bu
teslerden defalarca geçmem gerektiğini söledi.
O şaşırmacalar çok
aptal. Ve o resimlerde çok aptal. Erkek ve kadınların resimlerini yapmayı
seviyorum ama onlar hakında yalanlar söleyemem. Bulmacaları iyi yapamıyorum.
Bu kadar fazla
düşünmiyi denediğimde ve hatırlamıya çalıştığımda baş ağrılarım oluyo. Doktor
Strauss bana yardım edeceni söylemişti ama yapmıyo. Bana ne düşünmem gerektim
ve ne zaman akıllı olucamı sölemiyo. Sadece beni rahat bi koltuğa yatırıyo ve
benimle konuşuyo.
“Bayan Kinnian
ünüversitede beni görmeye geliyo. Ona hiç bişey olmadını söylüyorum. Ne zaman
akıllı olucam. Bana sabırlı olmalısın Charlie bu tip şeyler zaman alır diyo. Bu
çok yavaş olur ve oldunu sen anlayamazsın. Bana Burtun ona iyileştimi söledini
söyledi.
Ben hala bu yarışların
ve testlerin aptalca oldunu düşünüyorum.”
Bugün virgülü örendim,
bu, bir, virgül (,) nokta, ile, bir kuyruk, Bayan Kinnian, virgülün önemli
oldunu çünkü onun yazıyı, düzgünleştirdini söledi, virgül, doru yerinde,
olmazsa, bi işadamının çok para kaybedebiliceni söledi, işimden biriktirdim,
biraz param var, fazla diil, ve ben nasıl odlunu bilmiyorum, virgül, bunu
kaybetmemi, önlüyo, Ve, o, herkesin, virgülü, kullandını sölüyo, büyüzden,
bende, kullanıyorum, oda kullanıyo,,, Noktalama, çok? Eğlenceli!”
Yorumlar
Yorum Gönder